İnsanoğlunun tarihini, yaşayışını bence çok fazla detaylıca incelemeden yorum yapıyorsunuz. Eğer klavuzunuz dini kitaplar ise ve dini kitaplarımıza göre adem ile havvanın ilk insan olduğunu kabul edip, insanlığın başlangıcı sayarsanız, tevratta soy ağacı var, ortalama peygamberlere bahşedilen ömürlere göre geriye gittiğinizde bu süre 10 bin yıl öncesinden öteye gitmez. Diyebilirsiniz ki onlar değişti, soy ağacını büyük bir çoğunlukla kuran-ı kerimde destekler, kimisi diyebilir ki Kuran-ı kerim de değişti. Peki o zaman soy ağacı aramayalım,konuya başka yerden bakalım. Bilimsel olarak 2 insanın çiftleşmesiye şu anki koca uygarlığa gelemeyiz. Çünkü Anne veya babadan gelen kusurlu gen , kardeşlerin çiftleşmesiyle doğacak gen eşleşmesi yüzünden çocuğun büyük olasılıkla engelli olmasına sebep olacaktır. Bu arada işin ensest ilikşi kısmının dinler yoluyla izahı mümkün değildir ama işte mantıksız bir mantık bulacağız ya her yolu deniyelim. Şimdi tekrar diyebilirsiniz ki canım adem ile havva ilk insan , ne genetik kusuru olacak, hem buna inanıyorsak evrime de inanmıyoruz. Peki. O zaman bu kusursuz genlerden hep kusursuz çocuklar doğduysa günümüzde ki tüm insanlarında akraba olmasını da kabul ediyorsak sahip olduğumuz genetik hastalıklar neden var? Neden şu an akraba evliliği risklide, binlerce yıldır değildi? Bu fasılı bir süre kenara bırakalım, göbeklitepe diyenler olmuş bunu da geçelim. Göbeklitepeyi inkar etmiyorum da, çok daha farkında olmanız gereken hususlar var. zaten 20 bin yıl önce neredeyse tüm dünyada homosapiensler yani şimdiki bizlerin ataları yaşıyordu. Amerikaya hatta güney amerikaya şiliye yerleşmişlerdi. kimisi çinde yaşıyordu. Göbeklitepe bildiğimiz en eski yapılardan biri ama çok daha öncesine ait onlarca eşya ve içinde yaşanılmış mağara var. Gene biri diyecek ki nasıl emin olabilirsiniz. Nedir bu Karbon 14? Karbon 14 metodu detayına girmiyeceğim merak eden rahatlıkla google da zaten bulur, ama özetle 50 bin yıla kadar çok ciddi yaklaşık sonuçlar sunar. Yani karbon 14 metodu bize birşeyin yaşı 17 bin derse, bu ya 16.800 dür ya 17.200 dür yanılım ihtimali işte o kadardır. 50 bin yıldan sonra ölçülebilecek radyocarbon kaldıysa sapma payı yüksek olan sonuçlar verir. Bundan sonra başka yöntemler vardır. mesela kayaların yaşını hesaplarken 100 bin yıla kadar kusursuz sonuç veren potasyum-argon testi yaparsın. bu kayanın içinde bir fosil varsa fosille ilgili yaşı kayadan tespit edersin, aslında çok geçmiş tarihle ilgili carbon 14 metodu çok kullanılmaz, milyon yıllar geri gitmek için uranyum yarılanması ile ilgilide çeşitli yöntemler mevcut. Neyse konu dağılıyor. Neticede birçok arkeolog 70 bin yıl geçmişe gitsek rahatlıkla iletişim kuracağımız, yardım isteyebileceğimiz, Türkçe öğretmeye kalksak sonuç alabileceğimiz, piano dersi versek fazıl saylar yetiştirebileceğimiz bir sapiens neslinin yaşadığına hem fikir. Bence artık adem ile havva teorisini bir kenara bırakıp Evrim kuramının nasıl büyük bir mucize olduğunu herkes anlamalı, bence daha tanrısal daha ilahi. Sanki milyarlarca domino taşının kusursuz bir yerleşimi gibi. Bir su birikintisinden bugünkü gökdelenlerle dolu şehirlere, biraz da bu açıdan bakın.